15 Ekim 2012 Pazartesi

İlhan Berk - Üç Kez Seni Seviyorum Diye Uyandım

Üç kez seni seviyorum diye uyandım.
Tuttum sonra çiçeklerin suyunu değiştirdim
Bir bulut başını almış gidiyordu görüyordum.


Sabahın bir yerinden düşmüş gibiydi yüzün.

Sokağı balkonları yarım kalmış bir şiiri teptim
Sıkıldım yemekler yaptım kendime otlar kuruttum
-Taflanım! diyordu bir ses duyuyordum.


Cumhuriyetin ilk günleri gibiydi yüzün.

Kalktım sonra bir aşağı bir yukarı dolaştım
Şiirler okudum şiirlerdeki yaşa geldim
Karanfil sakız kokan soluğunu üstümde duydum.


Eskitiyorum eskitiyorum kalıyor ne kadar güzel olduğun.

13 Ekim 2012 Cumartesi

Serkan Uçar - Tut Yüreğimden Ustam


Ustam!
Aklım firarda.
Gözbebeklerimde müebbet
hüzün,
Dilimde ay kesiği bir yara,
Düşüm kırık dökük,
Umudumun boynu bükük,
Bir öksüzün omuzlarında sukut.
Yüreğim sana emanet sıkı tut.
Tut ki; kancık pusulara düşmesin.
Bir hain kurşunu gelip deşmesin.

Ustam,
Ne
zaman o senin bildiğin zaman,
Ne sevda gördüğün masallardaki.
Eskiden,
Halı tezgahında dokunurdu
aşklar,
Nakış nakış, körpe kız ellerinde.
Mendillere yazılırdı isimler,
Yüreklere kazılırdı gizlice.
Sevdalılar asil ve de yürekli
Sevdalar, kavgalar iki kişilik.
Oysa şimdi;
Çorak gönüllere ekiliyor sevdalar seher vakitlerinde.
Meşru sevdalardan,
Gayrı meşru acılar doğuyor kundaklara,
Günahkar
gecelerden.

Beni herkes sevdaya asi sanır,
Oysa
aşk, beni nerde görse tanır,
Hasret tanır,
Zulüm tanır,
Ölüm tanır,
Yüzüm yüzümden utanır.

Yorgunum ustam;
Ne katıksız somun isterim senden,
Ne bir tas su,
Ne taş yastıkta bir
gece uykusu.
Var gücünle asıl sükunetime,
Çığlığım kopsun,
Uzat ellerini güneşe dokun,
Uyandır uykusundan,
Tut yüreğimden ustam tut,
Tut beni, sür güne...

Melih Cevdet Anday - Anı

Bir çift güvercin havalansa 
Yanık yanık koksa karanfil 
Değil bu anılacak şey değil 
Apansız geliyor aklıma 
 
Neredeyse gün doğacaktı 
Herkes gibi kalkacaktınız 
Belki daha uykunuz da vardı 
Geceniz geliyor aklıma 
 
Sevdiğim çiçek adları gibi 
Sevdiğim sokak adları gibi 
Bütün sevdiklerimin adları gibi 
Adınız geliyor aklıma 
 
Rahat döşeklerin utanması bundan 
Öpüşürken bu dalgınlık bundan 
Tel örgünün deliğinde buluşan 
Parmaklarınız geliyor aklıma 
 
Nice aşklar arkadaşlıklar gördüm 
Kahramanlıklar okudum tarihte 
Çağımıza yakışan vakur, sade 
Davranışınız geliyor aklıma  
 
Bir çift güvercin havalansa  
Yanık yanık koksa karanfil 
Değil unutulur şey değil 
Çaresiz geliyor aklıma. 

Can Yücel - Seke Seke


çatlak yüreğimle türkülü yollara
düştüm ki o kadar olur
seke seke ben geldim
sike sike gidiyorum...

İclal Aydın - Seni Seviyordum


Sana uzak kentlerden birinde
Zamanın bir yerinde
Seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
Onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
İnsan hergün anımsar mı aynı gözleri

Seni seviyordum ve senin haberin yoktu
Saçlarını izliyordum uzaktan
Kulağının arkasına düşüşü ve burnun
Herkesten başkaydı işte
Güldüğün zaman yukarıya bakardın
Yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı
Ne güzeldiler
Sen bilmiyordun ben seni seviyordum
Kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler
Duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu
Geri dönüyordu çoğalarak
Senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi
Herşeyi erteleyişim oluyordun
Kalp ağrısı oluyordun
Birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun
Mevsimler değişiyor ve büyüyorduk
Dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor
Ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk
Cesurduk
Ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu
Ve kırmızıydı bütün karanfiller

Ben seni seviyordum sen bilmiyordun
Sevinçlerim oluyordun ara sıra
Sen hiç bilmiyordun

Sonra herhangi biri oldun
Bütün sevinçlerim bittikten sonra
Yağmurlar yağdı serin haziran akşamları
Derken birgün uzaktan gördüm seni
Saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak
İşte yine aynı
Kalbimi acıttın her zamanki gibi
Değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun

Şimdi bunları anlatsa sana birileri
Kimbilir
Yada boşver
Bilme en iyisi

Okan Savcı - Küsülmez Sevdalara

unutma!
yüreğinde bir ismin imzası var
ve sen onu silemezsin
söküp atamazsın ne kadar uğraşsan da
seninle beraber büyür ıcındekı sızı
ilk önce onu hissedersin
başkasına dokundugunda...

unutma!
bir kere sevdin mi
uzun uzun yanarsın
sitemler.. öfkeler birikirken ıcınde
sen azalırsın.
dilinde küfür elinde kadeh eksik olmaz
günler böyle geçer. alışırsın...

unutma!
sabahlar artık gecikir.
ister sağa dön ister sola
gözüne uyku değil gidenin hayali gelir...
kendini şiirlere verirsin
elin sigaraya gider her on dakika da bir
fena zehirlenirsin...

unutma!
bir süre güvenmeyeceksin kimseye
kandine sığınacaksın
aşk konuşulduğunda sen susacaksın
of'larla ah'larla başlayacaksın her cümleye
çevrende senden başka herkes haksız olacak
senin haklılığınsa çaresiz gidecek çöpe..

unutma!
bir gün kaldığın yerden başlayacaksın
biri seni bulacak...
önce korkacaksın eski acılara yakalanmaktan
biraz ürkeceksin.
ne kadar dirensen de nafile
insansın sonuçta, seveceksin....


eski acılara bakıp da küsme sevdalara
gavura kızıp da oruç bozulmaz
sök at kafandan acaba'ları!
bir kemik aynı yerden
iki defa kırılmaz..

artık kararmaz gecelerin.
bir daha yaşlar akmaz gözünden.
sabahların gecikmez.
kim bilir ağladığın günlere gülersin
bir defa öldün ya zamanında?
bir daha ölmezsin...

Nazım Hikmet Ran - Mavi Gözlü Dev


O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Kadının hayali minnacık bir evdi,
bahçesinde ebruliii
hanımeli
açan bir ev.

Bir dev gibi seviyordu dev.
Ve elleri öyle büyük işler için
hazırlanmıştı ki devin,
yapamazdı yapısını,
çalamazdı kapısını
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan evin.

O mavi gözlü bir devdi.
Minnacık bir kadın sevdi.
Mini minnacıktı kadın.
Rahata acıktı kadın
yoruldu devin büyük yolunda.
Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
girdi zengin bir cücenin kolunda
bahçesinde ebruliiii
hanımeli
açan eve.

Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
bahçesinde ebruliiiii
hanımeli
açan ev..

Cemal Süreyya - Durakta Üç Kişi

Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel

Attila İlhan - Aysel Git Başımdan


Aysel git başımdan ben sana göre değilim
Ölümüm birden olacak seziyorum.
Hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Aysel git başımdan istemiyorum.
Benim yağmurumda gezinemezsin üşürsün
Dağıtır gecelerim sarışınlığını
Uykularımı uyusan nasıl korkarsın,
hiçbir dakikamı yaşayamazsın.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Benim için kirletme aydınlığını,
hem kötüyüm karanlığım biraz çirkinim
Islığımı denesen hemen düşürürsün,
gözlerim hızlandırır tenhalığını
Yanlış şehirlere götürür trenlerim.
Ya ölmek ustalığını kazanırsın,
 
ya korku biriktirmek yetisini.
Acılarım iyice bol gelir sana,
sevincim bir türlü tutmaz sevincini.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim.
Ümitsizliğimi olsun anlasana
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Sevindiğim anda sen üzülürsün.
Sonbahar uğultusu duymamışsın ki
içinden bir gemi kalkıp gitmemiş,
uzak yalnızlık limanlarına.
Aykırı bir yolcuyum dünya geniş,
Büyük bir kulak çınlıyor içimdeki.
Çetrefil yolculuğum kesinleşmiş.
Sakın başka bir şey getirme aklına.
Aysel git başımdan ben sana göre değilim,
ölümüm birden olacak seziyorum,
hem kötüyüm, karanlığım biraz, çirkinim.
Aysel git başımdan seni seviyorum...

Özdemir Asaf - Bugün ve Bugün


Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına.
Daha dün doğmuşuz sanki
Yeni okula başlamışız
Yeni sevmişiz

Öyle çabuk geçiyor ki günler
Hele sen de bir bak hayatına
Yarın bitecek sanki her şey
Yarın ölecek gibiyiz.

Daha doymamışız yaşamasına
Günlerimiz dün bir, bugün iki
Sakın bir şey bırakma yarına
Yarın yok ki.

Ahmed Arif - Hasretinden Prangalar Eskittim


Seni, anlatabilmek seni.
İyi çocuklara, kahramanlara.
Seni anlatabilmek seni,
Namussuza, halden bilmeze,
Kahpe yalana.

Ard- arda kaç zemheri,
Kurt uyur, kuş uyur, zindan uyurdu.
Dışarda gürül- gürül akan bir dünya...
Bir ben uyumadım,
Kaç leylim bahar,
Hasretinden prangalar eskittim.
Saçlarına kan gülleri takayım,
Bir o yana
Bir bu yana...

Seni bağırabilsem seni,
Dipsiz kuyulara,
Akan yıldıza,
Bir kibrit çöpüne varana,
Okyanusun en ıssız dalgasına
Düşmüş bir kibrit çöpüne.

Yitirmiş tılsımını ilk sevmelerin,
Yitirmiş öpücükleri,
Payı yok, apansız inen akşamlardan,
Bir kadeh, bir cıgara, dalıp gidene,
Seni anlatabilsem seni...
Yokluğun, Cehennemin öbür adıdır
Üşüyorum, kapama gözlerini...

Cemal Süreyya - Sana Giden Yollar Kapalı


Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiç bir zaman sevmedin beni
 
Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi
 
Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini
 
Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli
 
Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki
 
Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği
 
Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizimçin söylenmiş sanki
 
Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini
 
Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri
 
Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi…
 
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki
 
Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki
 
İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:
 
Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri

Yılmaz Erdoğan - Sana Bakmak

her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla
uçak örneğin uçurtma mesela
altına konulabilir
bir ayağı ötekinden kısa olduğu için
sallanan bir masanın
veya şiir yazılabilir
süresi ötekilerden kısa
bir ömür üzerine.

bir beyaz kağıda
her şey yazılabilir
senin dışında
güzelliğine benzetme bulmak zor
sen iyisi mi sana benzemeye çalışan
her şeyden
bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor
belki tabiattadır çaresi
senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin
ve benim
bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim
anlarım bitkiden filan
ama anlatamam
toprağın güneşle konuşmasını
sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla

sen bana ışık ver yeter
bende filiz çok
köklerim içimde gizlidir
gelen giden açan soran bere budak yok
bir şiir istersin
“içinde benzetmeler olan”
kusura bakma sevgilim
heybemde sana benzeyecek kadar
güzel bir şey yok

uzun bir yoldan gelen
tedariksiz katıksız bir yolcuyum
yaralı yarasız sevdalardan geçtim
koynumda bir beyaz kağıt boşluğu
her şeyi anlattım
olan olmayan acıtan sancıtan
bilsem ki sana varmak içindi
bütün mola sancıları
bütün stabilize arkadaşlıklar
daha hızlı koşardım
severadım gelirdim
gözlerinin mercan maviliğine

sana bakmak
suya bakmaktır
sana bakmak
bir mucizeyi anlamaktır

sağa sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır
aşk sorgusunda şahanem
yalnız kelepçeler sanıktır
ne yazsam olmuyor
çünkü bilenler hatırlar
hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar
bahçıvanlar değil tüccarlardır
sen öyle göz
sen öyle toprak ve güneş ortaklığı
sen teninde cennet kayganlığı iken
sana şiir yazmak ahmaklıktır

bir tek söz kalır
dişlerimin arasından
ben sana gülüm derim
gülün ömrü uzamaya başlar

verdiğim bütün sözler
sende kalsın isterim
ben sana gülüm derim
gül sana benzediği için ölümsüz
yazdığım bütün şiirler
sana başlayan bir kitap için önsöz
sana bakmak
bir beyaz kağıda bakmaktır
her şey olmaya hazır
sana bakmak
suya bakmaktır
gördüğün suretten utanmak
sana bakmak
bütün rastlantıları reddedip
bir mucizeyi anlamaktır
sana bakmak
allah’a inanmaktır

Okan Savcı - Beni Güzel Hatırla


beni güzel hatırla
bunlar son satırlar....
farzet ki bir rüzgardım
esip geçtim hayatından
ya da bir yağmur
sel oldum sokağında
sonra toprak çekti suyu...
kaybolup gittim
belki de bir ruyadım senin için
uyandın ve ben bittim....

beni güzel hatırla
çünkü sevdim seni ben
herşeyini....
sana sırdaş oldum
dost oldum koynumda ağladın
yüzüne vurmadım hiçbir eksikliğini
beni üzdün kınamadım
alışıktım vefasızlığa
el oldun aldırmadım...

beni güzel hatırla
sayfalarca mektup bıraktım sana...
şiirler yazdım her gece
çoğunu okutmadım
sakladım günahını sevabını içimde
sessizce gittim...
senden öncekiler gibi sen de
anlamadın.....

beni güzel hatırla
sana unutulmaz geceler bıraktım
sana en yorgun sabahlar...
gülüşümü....
gözlerimi...
sonra sesimi bıraktım
en güzel şiirleri okudum gözlerine baka baka....
söylenmemiş merhaba'lar sakladım her köşeye
vedalar bıraktım duraklarda...
ne ararsan bir sevdanın içinde
fazlasıyla bıraktım ardımda....

beni güzel hatırla
dizlerimde uyuduğunu düşün
saçını okşadığımı
üşüyen ellerini ısıttığımı
mutlu olduğun anları getir gözünün önüne
alnından öptüğüm dakikaları......
birazdan kapını çalan kişi olabileceğimi düşün
şaşırtmayı severim biliyorsun?
bu da sana son sürprizim olsun:
şimdi seninle yaşan günleri ateşe veriyorum
beni güzel hatırla
gidiyorum.....